6 Ocak 2014 Pazartesi

Sermaye Piyasası Kurulu Kurumsal Yönetim Tebliği ve Getirdikleri

Sermaye Piyasası Kurulu tarafından 3 Ocak 2014 günü yapılan duyuruda yeni Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 3 Ocak 2014 tarih, 28871 sayılı resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiği belirtildi.  

Tebliğin bir öncekine göre getirdiği yenilikler ve değişiklikler üzerine hazırlanan kişisel yorumumu paylaşıyorum.

30 Aralık 2011 tarih, 28158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Seri: IV, No: 56)’in yerine düzenlenen), 6 Aralık 2012 tarih, 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Kurumsal Yönetim İlkeleri başlıklı 17.maddesine göre düzenlendi. Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’in yayınlanması ile ayrıca 19 Mart 2008 tarih, 26821 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasası Kanunu’na Tabi Olan Anonim Ortaklıkların Uyacakları Esaslar Tebliği (Seri:IV, No:41)’de yürürlükten kaldırıldı.

Sermaye Piyasası Kurulu 19 Nisan 2013 tarihinde Kurumsal Yönetim Tebliği Taslağı’nı kamuoyu ile paylaşmış,  tüm kişi ve kuruluşların görüş ve önerilerini 17 Mayıs 2013 tarihine dek Sermaye Piyasası Kurulu’na iletebileceklerini duyurmuştu. Bu taslakta sözü edilen bazı maddeler ayrıca tebliğ haline getirildiğinden Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de yer almadı. Bunlardan biri de; taslakta yer alan Önemli Nitelikteki İşlemler ve Ayrılma Hakkı bölümüdür. Bu bölüm ve maddeler ayrıca tebliğ olarak düzenlenmiş, 24 Aralık 2014 tarih, 28861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş, Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği (II-23.1) olarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.

30.12.2011 tarihli ve 28158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:56 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de görülen eksikler yeni tebliğlerle giderilmiş ve yapılan düzenlemeler;
11.2.2012 tarihli ve 28201 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:57 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
29.6.2012 tarihli ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:60 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
13.9.2012 tarihli ve 28410 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:61 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
22.2.2013 tarihli ve 28567 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:63 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
06.4.2013 tarihli ve 28610 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:64 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
olarak kamuoyu ile paylaşılmıştı. Payları halka arz edilmiş olan ortaklıkları (Borsa şirketleri) bu düzenlemelere uygun olarak işlemlerini yürütmekteydiler. Yeni çıkan Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de ocak 2014 itibarıyla bütünsellik sağlanmış, tüm düzenlemeler tek bir tebliğ halinde güncellenmiştir.



Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de öne çıkan yenilikler

“Kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasında istisnalar” başlığı ile Madde 6’da Bağımsız Yönetim kurulu üyeliği kriterleri; sayıları ve yükümlülükleri açıklanmaktadır. Ayrıca payları borsanın Ulusal Pazarı, İkinci Ulusal Pazarı ve Kurumsal Ürünler Pazarında işlem gören ortaklıkların piyasa değerleri ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerleri dikkate alınarak üç grup olarak ayrılmasına göre şirketler ve bankalar açısından istisnalar yoruma gerek kalmaksızın detaylı olarak açıklanmıştır.

“Kurumsal yönetim ilkelerine uyum zorunluluğuna aykırılık halinde uygulanacak tedbirler” başlığı ile Madde 7’de Sermaye Piyasası Kurulu’nun uyum zorunluluğunun yerine getirilmemesi hâlinde uyum zorunluluğunun yerine getirilmesini sağlayacak kararları almaya ve buna ilişkin işlemleri resen yapmaya yetkili olduğu vurgulanmıştır.  Şirketlerin, uyulması zorunlu kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasını sağlamak üzere işlem yapmak ve karar almak için gerekli işlemleri yapmaması veya kararları almaması halinde, Kurulun verilen süreler sonunda Sermaye Piyasası Kanununun 17 nci maddesi gereğince yönetim kurulunun toplanabilmesi ve karar alabilmesi için gerekli olan ve bağımsızlık kriterini sağlayan gerekli sayıda bağımsız üyeyi resen atayacağı vurgulanmıştır. Yeni yönetim kurulunun, Kurulun uygun görüşünü almak suretiyle, esas sözleşmede zorunlu kurumsal yönetim ilkelerine uyumu sağlayacak gerekli değişiklikleri yaparak ticaret siciline tescil ve ilan ettirebileceği belirtilmiştir. Bu düzenleme ile sermayedarlarının aralarındaki olası anlaşmazlıklar nedeniyle şirket işlerinin yapılamaz hale gelmesi durumunda, mağdur olabilecek küçük yatırımcıların haklarının korunması sağlanmıştır. Bir önceki tebliğde vurgulanmayan “Kurumsal yönetim ilkelerine uyum zorunluluğuna aykırılık halinde uygulanacak tedbirler” başlığı ile yapılan değişiklik, Sermaye Piyasası Kurulunun tebliğe uyuma verdiği önem ve titizlikle takipte olacağı vurgulanmaktadır.

“İlişkili taraflarla gerçekleştirilecek işlemler” başlığı ile Madde 9’da şirketlerin ve bağlı şirketlerinin ilişkili taraflarla gerçekleştirecekleri işlemlerde; Yönetim kurulu kararı almaları gereken hususlar detaylı olarak belirtilmiştir. Varlık ve hizmet alımı benzeri işlemler ile yükümlülük transferi işlemlerinde, gayrimenkul ile ilintili işlemlerde, değerleme hizmetlerinde uyulması gereken hususlar, banka ve yatırım ortaklıklarının muafiyet zorunluluk kıstasları açıkça belirtilmiştir. 

“Yaygın ve süreklilik arz eden işlemler” başlığı ile Madde 10’da şirketlerin ve bağlı şirketlerinin ilişkili taraflarla yapacakları yaygın ve süreklilik arz eden işlemlerde yönetim kurulu kararı almalarına referans olacak finansal tablo verilerindeki oranlar ve KAP’ta yapılacak açıklamalarda nelere yer verileceği hususları belirtilmiştir.

“İlişkili taraflarla gerçekleştirilecek işlemler” ve “Yaygın ve süreklilik arz eden işlemler” bölümlerinin ilk defa Kurumsal Yönetim tebliğinde yer alması ve detaylı içeriği, yönetim kurullarının sorumluluğu ve özellikle bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri ile ilintisi, göze çarpan unsurlardır.

Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1) en belirgin yeniliklerden biri olarak; “Yatırımcı ilişkileri bölümü” göze çarpmaktadır. Madde 11’de şirketler ile yatırımcılar arasındaki iletişimi sağlayan yatırımcı ilişkileri bölümünün nasıl oluşturulacağı, bölüm yöneticisinin Sermaye Piyasası lisans yeterliliği, görev ve sorumlukları detaylı olarak belirilmiştir. Önceki tebliğlerde rastlanmayan bu hususlar, borsa şirketlerinde, özellikle küçük yatırımcıların haklarını koruma ve şirketlerle iletişim, bilgilendirilme taleplerine verilen önemi göstermektedir. Şirketlerin bu maddeye uyum sağlamaları için organizasyonlarını ve konu ile ilgili yapılanmalarını güncellemeleri gereği doğmuştur. Bunun için verilen azami süre 30 Haziran 2014 olarak belirtilmekte ise de, şirketlerin gerekli iç/dış düzenlemeler yaparak bu maddeye ivedilikle uyum sağlamaları yerinde olacaktır.

“Teminat, rehin, ipotek ve kefaletler” başlığı ile Madde 12’de şirketlerin ve bağlı şirketlerinin; kendi tüzel kişilikleri, finansal tablolarında tam konsolidasyon kapsamına dahil ettikleri ortaklıkları ve üçüncü kişiler lehine verecekleri teminat, rehin, ipotek ve kefaletler konusundaki prosedürler açıklanmaktadır. Bu işlemlerin ne şekilde ve nasıl olacağı/olamayacağı detaylı olarak yoruma gerek kalmaksızın belirtilmektedir. Her türlü teminat, rehin, ipotek ve kefaletler verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarında bağımsız üyelerin çoğunluğunun onayının aranıp, söz konusu işlemleri onaylamaması halinde, muhalefet gerekçesinin KAP’ta açıklanması zorunluluğu da bu maddenin altına alınarak, konunun önemi vurgulanmıştır.


Kurumsal Yönetim İlkeleri
Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de daha önceki tebliğlerde olduğu gibi Sermaye Piyasası Kurulu Kurumsal Yönetim İlkeleri dört ana başlık halinde verilmiştir.
1.    Pay Sahipleri, 7 ana madde, 24 alt madde içermektedir.
2.    Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık, 2 ana madde, 6 alt madde içermektedir.
3.    Menfaat Sahipleri 5 ana madde, 22 alt madde içermektedir.
4.    Yönetim Kurulu, 6 ana madde, 45 alt madde içermektedir.

Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’da daha önceki tebliğlerde olmayan konular vardır. Bu konular gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, gerekse 6362 Sayılı Sermaye Piyasası Kanunu uygun olarak mevzuatların düzenleme zorunluluğundan dolayıdır.

Kurumsal Yönetim İlkeleri 4.2.8. maddesinde; Yönetim kurulu üyelerinin görevleri esnasındaki kusurları ile şirkette sebep olacakları zarar için, şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmesi ve bunun KAP’ta açıklanması öngörülmüştür.

Kurumsal Yönetim İlkeleri 4.3.6. maddesi d bendinde Bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinin, 31 Aralık 1960 tarihli, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu (G.V.K.)’na göre Türkiye’de yerleşmiş olmaları gerektiği belirtilmiştir. Bu madde, Türkiye’de iş yapan yabancı kuruluşlar ve/veya yabancı ortaklı Türk şirketlerini yakından ilgilendirmekte, şirket yönetimine önerilecek bağımsız adayların Türkiye’de yerleşmiş olmalarını ön şart olarak belirlemektedir. Bu konuda bir önceki tebliğe göre yapılan değişiklik bu şartı bağımsız üyelerinin yarısının sağlamasının yeterli olduğudur. Bu düzenleme ile Sermaye Piyasası Kurulu yabancı kuruluşlara Türkiye’de yerleşmiş olmayan bağımsız üye seçimi için kolaylık getirmektedir.

Genel Kurul tarafından, Yönetim kuruluna Bağımsız üye olarak seçilecek üyelerin bağımsızlık kriterlerinde; Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ile pay sahipleri arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması, şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması konuları vurgulanmıştır.

Yönetim kurulunda bağımsız üye olarak görev alacak kişiler için önceki tebliğde olmayan; Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran ortakların yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda borsada işlem gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması” maddesi çok yerinde ve önemli bir düzenleme olarak göze çarpmaktadır.

Kurumsal Yönetim İlkeleri 4.3.9. maddesi kadın üyelerle ilgilidir. Daha önce 11 Şubat 2012 tarih, 28201 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV, No:57 sayılı  “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”de duyurulan “Yönetim kurulunda en az bir kadın üye bulunur” ifadesi değiştirilerek,  Yönetim kurulunda kadın üye oranı için % 25’ten az olmaması kaydıyla bir hedef oranın ve hedef zamanın belirlenmesi ve bu hedeflere ulaşmak için politika oluşturulması şartı getirilmiştir.

Dikkat çeken bir düzenlemede 4.3.10 maddesinde görülmektedir. Denetimden sorumlu komite üyelerinden en az birinin denetim/muhasebe ve finans konusunda 5 yıllık tecrübeye sahip olması zorunluluğu getirilmiştir. Denetim Komitesinin tüm üyelerinin bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinden oluşma zorunluluğu düşünüldüğünde bu şartın aynı zamanda şirketin Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerden en az biri içinde uyulması gerekli bir kriter olduğu görülmektedir.

Yeni tebliğde; Yönetim Kurulu bünyesinde oluşturulacak komitelere ilişkin tanımlamalar daha detaylı yapılmış, özellikle Denetimden Sorumlu Komiteye fiili olarak işlevler getirilmiştir. Şirketin muhasebe sistemi, finansal bilgilerinin kamuya açıklanması, bağımsız denetimi ve şirketin iç kontrol ve iç denetim sisteminin işleyişinin ve etkinliğinin gözetimini yapacağı, bağımsız denetim kuruluşunun seçimi, sözleşme süreçlerinin takibi ve bağımsız denetim kuruluşunun her aşamadaki çalışmalarının gözetimi yanında, şirketin sorumlu yöneticileri ve bağımsız denetçilerinin görüşlerini alarak kamuya açıklanacak yıllık ve ara dönem finansal tabloların şirketin izlediği muhasebe ilkeleri ile gerçeğe uygunluğuna ve doğruluğuna ilişkin kendi değerlendirmelerini yönetim kuruluna yazılı olarak bildirmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bu vurgulamalar, şirketlerde denetim kurulunun işlevsel çalışmasının gerekliliğini göstermektedir.

Yönetim Kurulu bünyesinde oluşturulan komitelerin üyelerinin bağımsız üye olması gerekliliği göz önünde tutulduğunda, bağımsız üyelerinin konu ile ilgili yeterliliklerine özen gösterilme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yönetim kurulu yapılanması gereği ayrı bir aday gösterme komitesi ve ücret komitesi oluşturulamaması durumunda, Kurumsal Yönetim komitesinin görevlerini yerine getireceği Aday Gösterme Komitesinin görev ve sorumluğuna bir önceki tebliğden farklı olarak, sadece Yönetim kuruluna değil, idari sorumluluğu bulunan yöneticilik pozisyonları içinde uygun adayların saptanması, değerlendirilmesi ve eğitilmesi konularında şeffaf bir sistemin oluşturulması ve bu hususta politika ve stratejiler belirlenmesi konularında çalışmalar yapmak sorumluluğu eklenmiştir. Bu sorumluluk artırımının benzeri Ücret Komitesinde de görülmektedir. Ücret Komitesine de Yönetim kurulu üyelerinin yanında, idari sorumluluğu bulunan yöneticilerin ücretlendirilmesinde kullanılacak ilke, kriter ve uygulamaları şirketin uzun vadeli hedeflerini dikkate alarak belirlemek ve bunların gözetimini yapma görev ve sorumluluğu yüklenmiştir. Bu komitelerin üyelerinin bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri olması gereği göz önünde tutulduğunda, şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinin yeterlilik ve sorumluluk alma açısından önemi ortaya çıkmaktadır.

Yönetim Kurulu Üyelerine ve İdari Sorumluluğu Bulunan Yöneticilere Sağlanan Mali Haklarla ilgili 4.6 maddesinde yapılan değişiklerde en önemli kısmın, 4.6.3 maddesindeki Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin ücretlendirmesinde kâr payı verilemeyeceğidir. Pay opsiyonları veya şirketin performansına dayalı ödeme planlarından faydalanamayan Bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinin bağımsızlıklarını koruyacak düzeyde ücretlendirilmeleri daha da önem kazanmıştır. 

Bu makale Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği yayın organı TKYD Dergisi 23. sayı 49-52 sayfalarında yayınlanmıştır.

http://www.tkyd.org/files/downloads/faaliyet_alanlari/yayinlarimiz/kurumsal_yonetim_dergisi/tkyd_dergi_sayi_23.pdf