17 Şubat 2014 Pazartesi

50 Bağımsız Denetim Kuruluşunun Yetki İptali

Sermaye Piyasası Kurulu 14 Şubat 2014 tarih ve 4/127 sayılı kararını, 14 Şubat 2014 tarihli, 2014/4 sayılı SPK Bülteninde kamuoyu ile paylaştı. Buna göre 50 Bağımsız Denetim Kuruluşu 1 Ocak 2014 ve sonrasında başlayacak hesap dönemlerinde bağımsız denetim faaliyetlerinde bulunamayacaklar. Ancak 2013 yılına ait bağımsız denetim çalışmalarını mevzuatlara uygun olarak tamamlayabilecekler. İsimleri SPK Bülteninde yayınlanarak kamuoyu ile isimleri paylaşılan bu bağımsız denetim şirketleriyle çalışan borsa şirketleri 2014 yılı denetimleri için başka şirketlerle sözleşme imzalamak zorunda kalacaklar. Ancak bu şirketler yetkisiz sayılmalarına neden olan konuşarı yerine getirirlerse, yeniden Bağımsız denetim yapma yetkilerini alabilecekler.

Bu karar, Sermaye Piyasası Kurulu 2014/4 sayılı bülteninde görülebilir. 
[http://www.spk.gov.tr/apps/haftalikbulten/displaybulten.aspx?yil=2014&sayi=4&submenuheader=null]

Piyasa bilgilendirme sorumluluğu ve konunun önemi nedeniyle alıntıları Sermaye Piyasası Kurulunun kamuoyuna açık kaynaklarında alıntılar yaparak, yorumumu sunuyorum.

Aşağıdaki yazıda belirttiğimiz rapor ve sonuçların kamuoyu ile paylaşılması; Sermaye Piyasası Kurulunun hassasiyeti, Bağımsız Denetimlerde mevzuatlara uyumun vazgeçilmezliğinin vurgulanması açısından önemli.

Sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyeti, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları arasından Kurul düzenlemeleri ile belirlenen ilave şartları taşıyan bağımsız denetim kuruluşları tarafından yürütülmekte.

6.12.2012 tarihinde kabul edilen, 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu 62[1] ve 128/c[2] maddelerine göre Sermaye Piyasası Kurulunun Seri:X, No:22 “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliği” (Tebliğ)[3] uyarınca, bağımsız denetim kuruluşlarının bağımsız denetim standartlarına uygun olarak denetim faaliyetlerini yürütüp yürütmediğinin tespiti amacıyla Sermaye Piyasası Kurulu bağımsız denetim kuruluşları nezdinde kalite kontrol incelemelerinde bulunulabiliyor.

Sermaye Piyasası Kurulu, yukarıda 6362 sayılı SPKn.’nda belirtilen maddeler uyarınca sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetine ilişkin olarak, bağımsız denetim kuruluşlarının kuruluş şartları, faaliyet esasları, bu kuruluşlarda çalışabilecek kişilerin nitelikleri ve müşteri işletmelerle yapılan sözleşmeler açısından izleme faaliyetinde bulunulabiliyor. Kurulun diğer birimlerinden gelen bildirimler de izleme faaliyetinde dikkate alınıyor, bunun sonucunda da bağımsız denetim kuruluşlarının faaliyetleri için kalite kontrol çalışmaları yapılabiliyor. Bunun yanında, elektronik ortamda çeşitli raporlar alınmasını Kurulun bağımsız denetim kuruluşları üzerindeki gözetim fonksiyonunun yerine getirilmesinde etkinlik sağlıyor.

2013 yılı içerisinde, Kurulumuz tarafından 13’ü kapsamlı kalite kontrol ve 9’u sınırlı kalite kontrol olmak üzere toplam 22 bağımsız denetim kuruluşu nezdinde kalite kontrol ve denetim çalışmalarında bulunulmuş ve bunların 20’si sonuçlandırılmıştır. Söz konusu kalite kontrol denetimlerinde 52 adet bağımsız denetim dosyası incelenmiştir.

Kurul tarafından kamu oyu ile paylaşılan raporda; Sermaye Piyasası Kurulu, 2013 yılında 13’ü kapsamlı kalite kontrol ve 9’u sınırlı kalite kontrol olmak üzere toplam 22 bağımsız denetim kuruluşu nezdinde kalite kontrol amaçlı incelemelerde bulunmuş. Bu incelemede kuruluşlar risk profillerine, gözetim faaliyetleri sonuçlarına ve ihbar ve bildirimlere göre seçilmişler.

Bu inceleme sonunda;
2 şirket, Kurul listesinden çıkarılmış, 9 şirkete idari para cezası, 4 kişiye idari para cezası, 4 şirkete Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim yapmaktan iki yıl men cezası verilmiş. Ayrıca 6 şirkete mevzuata aykırılıklar hakkında bilgilendirilme ve uyarılma yapılmış. 3 şirkete ise herhangi bir yaptırım uygulanmamış. 2 şirkette de bu raporun yayınlandığı tarihte incelemesi devam etmekteymiş.

Kalite kontrol çalışmalarında toplam 52 adet çalışma dosyası incelenmiş.

Kurulun 2013 yılında yapılan kapsamlı kalite kontrol ve sınırlı kalite kontrol incelemeleri sonucunda bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçilerle ilgili yapılan tespitlerde dikkate alınan hususlar şöyle belirtilmiş;
Kuruluş şartlarına uyum, Genel bağımsız denetim plan ve programı, Bağımsız denetim çalışmalarında belgelendirme, Uygun ve yeterli miktarda denetim kanıtlarının elde edilmesi, Risk değerlendirmeleri ve önemlilik seviyesinin belirlenmesi, İşletmenin faaliyet koşullarının ve çevresiyle olan ilişkilerinin anlaşılması ile ilgili çalışmaların yerine getirilmesi, İç kontrol sisteminin değerlendirilmesi, Uzman çalışmalarından yararlanılması, Muhasebe tahminleri, Gerçeğe uygun değer hesaplamalarının doğruluğunun kontrolü, İlişkili taraf işlemleri, Bağımsız denetim raporu görüşü, Mesleki eğitim verilmesi, Etik ilkelere uyum, Kurul’a bildirim yükümlülükleri

Sermaye Piyasası Kurul,  bağımsız denetim kuruluşları nezdinde gerçekleştirilen kalite kontrol çalışmalarında, sermaye piyasasında yetkili bağımsız denetim kuruluşlarının mesleki etik ilkelere ve denetim standartlarına uygun kaliteli bir bağımsız denetim hizmeti sunmasını sağlamak öncelikli amaç edinilmekte.
2013 yılında bağımsız denetim kuruluşlarında yapılan kalite kontrol ve denetim çalışmaları sonucunda genel olarak tespit edilen bağımsız denetim kuruluşlarının bundan sonra yapacakları çalışmalarında tespitlere ilişkin düzenlemelere ve bağımsız denetim standartlarına uyum gösterme konusunda azami dikkat ve özen göstermeleri istenmekte.

Tebliğlerin ilgili maddelerine göre kamuoyu ile paylaşılmasında fayda görülen tespitleri şu şekilde belirtilmiş.  İlgili rapordan alınan bu tespitler, Sermaye Piyasası Kurulu-Muhasebe Standartları Dairesince şu şekilde ifade edilmiş.
  • Kuruluş şartlarının kaybedilmesi halinde sermaye piyasasında bağımsız denetim faaliyetinde bulunma yetkisi Kurulumuzca iptal edilmektedir
  • Bağımsız denetimin planlanması, müşteri şirkete özgü koşullar nedeniyle ilave denetim teknikleri uygulanması ve farklı denetim stratejileri geliştirilmesini gerektirebilmesi nedeniyle denetimin sonucunu etkileyen ve denetim riskini azaltan dinamik bir süreçtir. Bağımsız denetim kuruluşlarının metodolojisi olarak değerlendirilen genel bağımsız denetim plan ve programları kuruluş şartları arasında değerlendirilmekte olup, bu programların güncel tutulması gerekmektedir.
  • Bağımsız denetim çalışmalarının belgelendirilmesi hususu büyük önem taşımakta olup, belgelendirilmemiş bir bağımsız denetim çalışması yok hükmündedir .
  • Her bir bağımsız denetim alanıyla ilgili çalışma kağıdı düzenlenerek yeterli bağımsız denetim kanıtı toplanması hususu bağımsız denetim faaliyetinin özünü oluşturmaktadır.
  • Bağımsız denetimin planlanması, önemlilik seviyesinin belirlenmesi ile işletmenin faaliyet koşullarının ve çevresiyle olan ilişkilerinin anlaşılması ve bu konulara ilişkin önemli yanlışlık riskinin değerlendirilmesi ile iç kontrol sisteminin değerlendirilmesine ilişkin çalışmalardaki yetersizlikler, tüm bağımsız denetim sürecini sorgulanır hale getirmektedir.
  • Bağımsız denetimde uzman çalışmalarından denetim kanıtı olarak yararlanılması mümkün olmakla birlikte, bağımsız denetçinin uzmanın tarafsızlığını ve mesleki yeterliliğini değerlendirmesi ve uzman çalışmasında kullanılan varsayım ve yöntemlerin uygunluğu ile ulaşılan sonuçların doğruluğunu gözden geçirmesi gerekmektedir.
  • Esas itibariyle finansal raporlama standartlarında düzenlenmiş olmakla birlikte bağımsız denetim fonksiyonu içerisinde özel bir öneme sahip muhasebe tahminleri, gerçeğe uygun değer hesaplamaları, ilişkili taraf işlemleri ve işletmenin sürekliliğinin değerlendirilmesi hususları gerçeğe uygun sunumu önemli ölçüde etkilemesi sebebiyle bağımsız denetim standartlarında da ayrıca düzenlenmiştir. Ayrıca, örtülü kazanç aktarımı incelemelerine konu olması nedeniyle ilişkili taraf işlemlerine Kurulumuzca önem verilmektedir.
  • Bağımsız denetim çalışmasının nihai ürünü olan bağımsız denetim raporu görüşüne ilişkin olarak yapılan hata ve eksiklikler, bağımsız denetim çalışması sonucundan beklenen makul güvence verme mekanizmasının işlerliğini zedelemekte ve bağımsız denetçinin ve bağımsız denetim kuruluşunun müteselsil olarak paydaşlara karşı hukuki ve cezai sorumluluğunu doğurabilmektedir .
  • Mesleki yeterliliğin sağlanması amacıyla gerekli eğitimlerin verilmesi ve mesleki etik ilkelere uyum sağlanmasına yönelik kurumsal yapının oluşturulması ve bu yapının amaca uygun olarak işletilmesi ile bağımsız denetim kalitesinin kontrolünün gereği gibi yapılması, bağımsız denetim çalışmalarında görülen eksikliklerin ve yetersizliklerin giderilmesinde önemli bir etken olup; bu hususlar, bağımsız denetim işinin kalitesinin artırılmasında başlıca unsurlar olarak değerlendirilmektedir.
  • Kurul’a bildirim yükümlülüklerinin zamanında ve tam olarak yerine getirilmesi gerekmektedir.





[1]  6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
       Faaliyet esasları
  MADDE 62 – (1) Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşlarından bu Kanun uyarınca bağımsız denetim faaliyetinde bulunacaklardan istenilecek ilave şartlar Kurul tarafından belirlenir ve bu şartları haiz bağımsız denetim kuruluşlarına ilişkin liste kamuoyuna açıklanır. Kurul, listede yer alan bağımsız denetim kuruluşlarının bu Kanun kapsamındaki bağımsız denetim faaliyetlerine ilişkin yapacağı kalite kontrol ve denetim çalışmaları neticesinde standart ve mevzuata aykırılıkları tespit edilenleri listeden çıkarmaya yetkilidir. Kurul, yapacağı kalite kontrol ve denetim çalışmalarının sonuçlarını Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumuna bildirir.
(2) Kurul, bu Kanun hükümlerine tabi kuruluşların bilgi sistemleri denetimi, derecelendirme ve değerleme faaliyetlerinin güvenli ve bağımsız şekilde yürütülmesi ve bunu teminen kalite güvence sistemlerinin oluşturulması ile kamu yararını da gözetmek suretiyle uluslararası standartlara uyumunun sağlanması amacıyla düzenleme, gözetim ve
denetim yapar. Bu kuruluşların yetkilendirilmesi, yönetici ve çalışanlarının lisanslanması ve bu kuruluşlar hakkındaki sicil bilgileri ile bu bilgilerin kamuya açıklanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından belirlenir.

[2] 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu
      Kurulun görev, yetki ve sorumlulukları
      MADDE 128 – (1) Kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
      ……
c) Bu Kanun kapsamına giren kurum ve ortaklıkların bağımsız denetim, derecelendirme, değerleme ve bilgi sistemleri denetimi faaliyetine ilişkin şartları ve çalışma esaslarını belirlemek ve bu şartları taşıyanları listeler hâlinde ilan etmek.

[3] Bu tebliğde zaman içinde 6 değişiklik yapılmıştır.
      Tebliğ değişiklikler şu şekildedir;
1- (27/7/2006 tarihli ve 26241 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 23 yayımlanmıştır.)
2- (27/8/2008 tarihli ve 26980 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 24 yayımlanmıştır.)
3- (25/10/2009 tarihli ve 27387 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 25 yayımlanmıştır.)
4- (9/3/2011 tarihli ve 27869 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 26 yayımlanmıştır.)
5- (26/3/2011 tarihli ve 27886 sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 27 yayımlanmıştır.)(*)
6- (28/6/2013 tarihli ve 28691sayılı Resmi Gazete’de “Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” Seri: X, No: 28 yayımlanmıştır.)

15 Şubat 2014 Cumartesi

Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) Üzerine Yorumlar

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000 yılından itibaren başlatılan dünyanın en kapsamlı eğitim araştırması niteliğinde olan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) uygulamasına 2003 yılından bu yana düzenli olarak katılan Türkiye, 2012 Ulusal Ön Raporunu tanıttı. 

Bugün [15 Şubat 2014] TUSİAD toplantısında da kamuoyu ile paylaşılan bu rapor üzerine kişisel yorumlarda bulunmak isterim.

65 ülke ve ekonomide yapılan bu araştırma OECD tarafından yürütülmekte. OECD tarafından açıklandığı üzere (http://www.oecd.org/pisa/keyfindings/pisa-2012-results.htm)
Yaş aralığı 15 yıl 3 ay ile 16 yaş arasındaki öğrencilerle yapılan 2 saat süren bir test ile yapılıyor. 

Türkiye'de bu araştırmaya ilişkin rapor, Millî Eğitim Bakanlığı, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, Ölçme, Değerlendirme ve Yerleştirme Grup Başkanlığı tarafından sağlanan PISA 2012 veri tabanındaki veri ve dokümanlar kullanılarak hazırlanmış.

Matematik, fen ve okuma beceri alanlarından biri olan ve üç yılda bir döngüsel olarak tekrar eden çalışma, 2012 yılında matematik alanında gerçekleştirilmiş. 2012 yılı sonuçlarına bakıldığında ülkemiz ortalamalarının her üç alanda da OECD ortalamalarının altında kaldığı görülmekte.

OECD açıklamalarında belirtildiği üzere Türkiye, PISA uygulamalarına ilk katıldığı günden itibaren sürekli aşama kaydeden birkaç ülkeden biri. Ancak bu artış, şu an Dünyanın Ekonomi sıralamasında 17. sırada olduğumuz, 10. sıra hedefine ulaşma konusunda eğitim gelişmemiz açısından düşündürücü.

Raporda belirtildiği üzere, Ancak her üç alanda da yıllara bağlı olarak artışın sürdüğü ve OECD ülkeleri ile olan puan farkının azaldığı gözlemlenmekte imiş. Ama hedefe ulaşmada ilerleme yeterli değil.
PISA 2012 sonuçlarının ilgili tüm kurum-kuruluşlar, iş hayatı, ekonomi, üniversiteler ve araştırma grupları ve medya açısından derinlemesine irdelenmesi gereği var. Ülkemizin yüksek performans gösteren ülkelerin seviyesine çıkması için eğitim politikalarına katkı sağlayacak çalışmalarda bulunmak, hükümetin politikalar oluşturmasını desteklemek ve tüm ülke paydaşları tarafından konuda sorumluluk üstlenmek önemli diye düşünüyorum.

Eğitime ayrılan bütçe 2013 itibarıyla 47,496 milyar TL. Önceki on yıllar ortalamasına göre önemli bir artış sağlanan bu rakam yeterli değil.

Türkiye’de öğrencilerin okulları hakkındaki görüşlerinin ve öğretmenleriyle ilişkileri, okula karşı aidiyet hisleri de, öğrencilerin okullarda mutluluk oranları, derse geç kalma, ders kırma veya okulu asma oranlarının, nitelikli öğretmen ihtiyaçlarının, okulların fizikî koşulları ve eğitim kaynakları açısından durumlarının OECD ortalamasına göre irdelendiği 40 sayfalık bu raporla ilgili veriler ve sonuçlar dikkatlice irdelenmeli.





Türkiye'nin Matematik, okuma, Fen alanlarındaki ortalama başarısının 2003'den bu yana giderek arttığı belirtiliyor

Ama bu yeterli mi?







Bunun için Çin'in her üç alanda önde olduğu,
OECD ortalamasının 494 olduğu Matematik alanında Türkiye'nin 448 ile 44. sırada
OECD ortalamasının 496 olduğu okumada Türkiye'nin 475 ile 42. sırada
OECD ortalamasının 501 olduğu Fen alanında Türkiye'nin 463 ile 43. sırada
yer aldığı tabloya bakmakta yarar var.


Üst Performans Düzeyi

Üst performans düzeyine ulaşmış öğrenci oranında ölçümlenen 65 ülke/yer arasında 42. 45. sıralardayız. Tabii bu nüfusa oranlandığında Türkiye açısından bir dezavantaj olarak görülmektedir. Ama nüfus artışı desteklenmesinin ancak eğitim ve kültür düzeyini de artırmakla ülkeye bir avantaj sağlayabileceğini anlatmakta.

Üst performans düzeyinde her üç alanda da Çin önde.
OECD ortalamasının %13 olduğu Matematik alanında Türkiye % 6 ile 42. sırada
OECD ortalamasının %8 olduğu okumada Türkiye % 4 ile 42. sırada
OECD ortalamasının %8 olduğu Fen alanında Türkiye % 2 ile 45. sırada
yer alıyor.


Çin (Şanghay) ve Singapur’da öğrencilerin yaklaşık yarısının matematik alanında üst performans düzeyine ulaşmış olması da çarpıcı bir durum olarak görülmekte. 

Üst performans düzeyine ulaşmış öğrenci adedinde daha üst sıralardayız. Nüfusa oranladığında dezavantajımız, adet olarak bakıldığında ülkemizi üst sıralara taşıyor. Bizim dışımızda birçok ülkede de bu avantaj var. 

Üst performans düzeyinde her üç alanda da Amerika'nın önde olduğu bu ölçümlemede, Türkiye 
Matematik alanında 56076 öğrenci ile 12. sırada
Okumada 41536 öğrenci ile 10. sırada
Fen alanında 17210 öğrenci ile 17. sırada
yer alıyor. 
Bu ölçümlemenin 15 yaş öğrenciler arasında yapıldığını vurgulamakta fayda var.



Nüfusu daha fazla olan ülkelerde doğal olarak üst düzey performansa sahip öğrenci sayısı da fazla olmakta. Bu açıdan bakıldığında bu bir avantaj olarak görülse de ülkenin jalkınmışlığına olan etkisi yeterli olamamaktadır.

Asgari Performans Düzeyi


PISA’da her alan için 6 yeterlik düzeyi tanımlanmıştır. PISA’da, OECD’nin bakış açısına paralel bir şekilde, bilgi çağında, öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun (tercihen hepsinin) en azından 2. yeterlik düzeyine ulaşmış olması gerektiği kabul ediliyor. 
PISA  2. düzeye ulaşamamış öğrenci oranlarına göre bir çalışma yapılmış. Maalesef ülkemiz bu ölçümlemede 40. lı sıralarda.

Türkiye’de asgari performans düzeyine
(2. düzeye) ulaşamamış öğrenci oranının her 3 alanda da 2003'den bu yana azalma eğiliminde olduğunu görülmekte. En çok düşündüren ve bu gelişmeye göre acilen önlem alınması, hükümet politikası geliştirilmesi gerekli. 




Asgari performans düzeyinde, %3-%4 oranlarıyla Çin'in ilk sırada olduğu görülmekte.
Türkiye;
OECD ortalamasının %23 olduğu Matematik alanında % 42 ile 45. sırada
OECD ortalamasının %18 olduğu okumada % 22 ile 39. sırada
OECD ortalamasının %18 olduğu Fen alanında % 26 ile 40. sırada
yer alıyor.




Bir ülkede öğrencilerin %42’si Matematik, %26'sı Fen alanında 2. yeterlik düzeyine erişemiyorsa, o ülkenin geleceğine olan insan kaynakları açısından ne kadar katkıda bulunabilir. 

Nüfus artışı değil, nitelikli eğitim ve bu eğitimin devlet kanalıyla geniş kitlelere ulaşması önemli.
Nitelikli eğitim; sadece paralı azınlığın hakkı olmamalı. 

Adil paylaşımla tüm ülkenin yararlanabileceği eğitim politikalarını oluşturulması hükümetlerin, 
Bu konulara kafa yormak tüm aydınların, 
Eğitime kaynak ayırmak ülkeyi düşünen iş hayatı yatırımcılarının 
öncelikli bir konusu olmalıdır.

Konu ile ilgili bilgilenmeyi, http://www.oecd.org/pisa/home adresinden inceleyebilirsiniz.
Education at a Glance 2013 raporunu; http://www.oecd.org/edu/eag2013%20(eng)--FINAL%2020%20June%202013.pdf adresinden inceleyebilirsiniz.

Kişisel yorumumu paylaştığım bu raporun tamamını TUSIAD internet sitesinden veya Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (http://yegitek.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2013_12/13053601_pisa2012_ulusal_n_raporu.pdf) adresinden temin edebilirsiniz.