8 Ağustos 2011 Pazartesi

ABD Kredi Notunun Düşürülmesinden Sonra Kara Pazartesi



Tarihinde ilk kez Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) kredi notunun AAA’dan düşürülerek AA+ olması yeni ekonominin acımasız kurallarında bir adım olarak düşünülebilir. Büyük buhran dahil ABD’nin kredi notu hiç düşürülmemişti. Standard and Poor’s (S&P) tarafından günlerdir belirtilen ve adeta önceden ABD Hazinesine bildirdiği kararı, piyasaları karıştırdı. S&P’nin borsalar kapandıktan sonra 5 Ağustos 2011 Cuma günü 20:36’da (EST) basın bülteni ile duyurduğu kredi notu indirimi tüm ülkelerde heyecan yarattı. Ancak diğer başlıca kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s, Fitch Ratings’in kredi notunu değiştirmeyeceklerini ilan etmeleri önemli bir gelişme.

Bugün ilk iş gününde, elinde yüklü miktarda ABD tahvili bulunan ülkelerin tepkileri yavaş yavaş beliriyor. Japonya’dan bir yetkili Cumartesi günü Wall Street Journal gazetesine S&P’nin ABD’nin kredi notunu indirmesinin Japonya’nın yatırım politikalarını etkilemeyeceğini söylemişti. Kişisel olan bu yorumun dışında, bugünden itibaren Japonya, Çin, Fransa, Almanya, İngiltere, Rusya, Avustralya’nın ABD tahvillerine bakış açılarını değiştirmeyeceklerini belirtmelerinin piyasalarda olumsuzluğu azaltabileceği söylenebilir. Bugün piyasalar açılınca Avrupa Merkez Bankası’nın İtalya ve İspanya devlet tahvillerini alması, Avrupa’da borsalarını rahatlattı ve yine de düşünülen çok büyük düşüşler yaşanmadı. İMKB 100 endeksi 52.283 ile % 7,08’lik kayıp yaşadı. Bu 10 Ekim 2008’deki %7,72’den bu yana yaşanan en büyük düşüş oldu. STOXX 50 %3.72, STOXX 600 %4.14, Almanya DAX %5.02, İngiltere FTSE 100 %3,39, Fransa CAC 40 %4.68, Japonya NIKKEI %2,18 düşüş yaşadı. Bu yazının yazıldığı an, Amerika DOW JONES %5.55, S&P 500 % 6.66, NASDAQ %6.9’lar civarında kayıpta. (Yazının bitiminde) gün kapanışına çok az kaldı.

Dünyada ABD ile birlikte 18 ülkenin (Almanya, Avusturya, Avustralya, Kanada, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Guernsey Takım adaları, Hong Kong, Liechtenstein, Man Adası, Lüksemburg, Hollanda, Norveç, Singapur, İsveç, İsviçre, İngiltere) kredi notu AAA olarak belirlenmiş durumda idi. S&P’nin önümüzdeki günlerde benzeri şekilde kredi notunu indireceği ülkeler olduğunu söylemek mümkün.

Sırada notu AAA olan İngiltere, Fransa ve İtalya’nın olduğunu sanıyorum. S&P Haziran ayında ABD’nin kredi notunu durağandan, negatife çevirmişti. Kredi derecelendirme kuruluşlarından Fitch Ratings’de, 9 Haziran’da ABD Kongresinin borçlanma tavanı konusunda Ağustos ayına dek uzlaşmaya gidemezse ülkenin kredi notunu gözden geçireceğini söylemişti.

S&P’nin ABD’nin kredi notunu indirmekle kalmayacağı, bunun doğal devamı olarak ABD kamu finansmanı ile ilgili kurumları ve belediye tahvilleri ile 2008 kriziyle kurumsal konumları değiştirilen devlet destekli mortgage kuruluşları Fannie Mae ve Freddie Mac’in kredi notunun değiştirilmesi gerekecek. ABD yasalarına göre hiçbir kurumun (finans kuruluşlar dahil) kredi notu, devletten daha yüksek olamaz. Şimdi ne olacak ABD’deki bankaların durumu!..


Bütçe açığı 1,5 Trilyon Dolarla, milli gelirinin (2010’da 14.5 trilyon dolar) %10’unu, borçlanma tavanının 14 Trilyon Doları geçmesi ile büyük sıkıntı yaşayan ABD’de bu durumun, hükümet dışında şirket ve tüketiciler içinde borçlanma maliyetinin artmasına, ekonomik toparlanmanın yavaşlamasına neden olacağı açık. ABD’nin sadece bu yüzden yıllık faiz ödemesi 100-120 milyar dolar daha fazla olabilir

Şöyle bir soru yanlış olmaz. ABD’nin borç limitinin yükseltilmesi sürecinde istikrarsızlık yaşanmasaydı, yönetim rekor yüksekliklere çıkan bütçe açığını azaltmak için kamu harcamalarında yeterli kesintiye gitme kararını dah
a önce verseydi, kredi derecelendirme şirketlerinin bakış açısı farklı olur muydu?

Bilindiği üzere ABD Hükümeti, 2 Ağustos’ta 10 saati geçen toplantı sonrası, 14,3 trilyon dolar borç limiti tavanı ve on yılda 2,4 trilyon dolar kamu harcama kesintisine gitme kararı alınmıştı. Ancak bu miktar, beklenilen 4 trilyon dolar kesintiden az. ABD önümüzdeki dönemde iç ve dış baskılarında artması ile savunma ve sosyal yardım harcamalarında daha fazla kesinti yapmak zorunda kalacak.

En önemli noktalardan biri; 63 trilyon dolarlık dünya milli gelirinin %7’si civarında bir tutar olan 4.5 trilyon dolar diğer ülkelerin elinde ABD tahvili olarak duruyor. Burada ilk sırada 1.16 trilyon dolarla Çin var. 912 milyar dolarla Japonya ikinci sırada. Çin 5.9 trilyon dolarlık milli gelirinin %19.7’sini, Japonya 5.5 trilyon dolarlık milli gelirinin %16.7’sini ABD tahviline bağlamış durumda. Türkiye’nin de elinde 39.3 milyar dolarlık ABD tahvili var, milli gelirimizin %5.3’üne tekabül ediyor. Bugün ABD’de piyasa açılınca, 10 yıl vadeli tahvilin faizi 3 baz puan düşerek %2.53 geriledi.

ABD’deki ekonomik durum, tüm ülkeleri çok etkileyecek. Uluslararası dolar rezervinde 2.3 trilyon dolar ile Çin yer alıyor. Tahvillere bağladığı paranın yanında toplam döviz rezervinin %65’ini dolarda tutuyor. İkinci sırada, 1 trilyon dolar ile Japonya, üçüncü sırada 440 milyar dolar ile Rusya yer alıyor. Türkiye 75 milyar dolar ile dolar rezervi sıralamasında yirmi üçüncü sırada.

Hiç yorum yok: