İlişkili taraf
ilişkileri, iş ve ticaretin normal bir parçasıdır. İlişkili taraflar arasında
kaynakların, hizmetlerin ya da yükümlülüklerin bir bedel karşılığı olup
olmadığına bakılmaksızın transferidir. Şirketler çoğu kez faaliyetlerinin bir
kısmını iştirakleri, bağlı ortaklıkları, iş ortakları ile sürdürür. İlişkili taraf
ilişkisi, bir şirketin kâr veya zararı ve finansal durumu üzerinde etkili
olabilir. İlişkili taraflar, ilişkili olmayan tarafların yapmayacağı işlemler
içerisine girebilirler. Örneğin, ana ortaklığına maliyet bedelinden ürün satan
bir şirket, diğer bir müşteriye aynı koşullarda satış yapamayabilir. Ve
ilişkili taraflar arasındaki işlemler ilişkili olmayan taraflarla yapılan
işlemlerle aynı tutarda gerçekleşmeyebilir. Bu gibi durumlarda bir şirketin kar
veya zararı ve finansal durumu, ilişkili taraf işlemleri gerçekleşmemiş olsa
bile ilişkili taraf ilişkilerinden etkilenebilir. Yalnızca ilişkinin var olması
bile, şirketin diğer taraflarla olan işlemlerini etkilemeye yeterli olabilir. Bir
bağlı ortaklık, aynı alanda faaliyet gösteren bir başka bağlı ortaklığın ana
ortaklığı tarafından satın alınması üzerine, daha önce ticari ilişkide
bulunduğu bir şirketle olan ilişkisine son verebilir/vermek zorunda kalabilir. Bir
bağlı ortaklığa ana ortaklığı tarafından araştırma ve geliştirme faaliyetinde
bulunmaması talimatı verilmiş olabilir. Bunun gibi birçok nedenlerden dolayı,
ilişkili taraflarla olan ilişkilerin, işlemlerin ve mevcut bakiyelerin
bilinmesi, finansal tablo inceleyenlerin, takip edenlerin, şirketin
karşılaştığı riskler ve fırsatlar dahil olmak üzere, şirketin faaliyetleri
hakkındaki yapacakları değerlendirmeyi etkileyebilir.
Hissedarlık, bağlı
ortaklık, sözleşmeye dayalı haklar, şirketler grubu veya holding çatısı altında
olmak, aile ilişkisi veya benzeri
yollarla karşı tarafı doğrudan veya dolaylı bir şekilde kontrol edebilen veya
önemli derecede etkileyebilen şirketler, ilişkili şirket olarak tanımlanırlar.
İlişkili şirketlere aynı zamanda sermayedarlar ve şirket yönetimi de dahildir.
İlişkili taraf
olarak kabul edilen şirketlerde yapılan işlemler hile ve yolsuzluk yapılmasına
çok uygun olmaları nedeniyle bağımsız denetim açısından büyük önem
taşımaktadır. Bağımsız denetçinin, denetimi planlama safhasında yapması gereken
işlemlerden bir tanesi de denetimini gerçekleştirdiği müşteri işletme ile ilişkili
olan kişi ve kuruluşları belirlemektir.
İlişkili taraf
işlemleri; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından
Türkiye Muhasebe Standartları içinde TMS 24 olarak ilk kez 31 12 2005 tarih,
26040 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu
standart o zamandan bu yana sekiz defa güncellenmiş olup, en son güncelleme 18.09.2014
tarih, 29123 sayılı resmi gazetede yayınlanmıştır.
Türkiye Muhasebe
Standartları içinde TMS 24’te tanımlandığı şekilde; herhangi bir ilişkili
tarafla yapılan işlem, birbirleriyle ilişkili taraf durumunda olan şirketlerin
hizmetlerini, kaynaklarını, yükümlülüklerini paylaşmalarıdır. Bu paylaşım da
bir bedel söz konusu olmadığı durumlarda işlemin bu niteliğini ortadan
kaldırmaz. Örneğin imalat sektöründeki bir şirket ile bu şirketin ortaklığı,
bağlı ortaklığı olan ilişkili taraf kabul edilen ve pazarlama işiyle uğraşan
bir şirketin aralarındaki ürünlerin pazarlanması işlemi, bedelli de, bedelsiz
de olsa ilişkili tarafla yapılan bir işlem olarak kabul edilmektedir.
İlişkili taraf; finansal
tablolarını hazırlayan şirketle ilişkili olan kişi veya şirkettir.
Bir kişi veya bu kişinin
yakın ailesinin bir üyesi; raporlayan şirket üzerinde kontrol veya müşterek
kontrol gücüne veya o şirket üzerinde önemli etkiye sahip olması veya ana
ortaklığının kilit yönetici olması durumunda ilişkili taraf demektir.
Şirket; raporlayan şirketlerle
aynı grubun üyesi ise, yani bir ana ortaklık, bağlı ortaklık ve diğer bağlı
ortaklık ise veya şirketin, diğer şirketin (diğer işletmenin de üyesi olduğu
bir grubun üyesinin) iştiraki ya da iş ortaklığı ise veya her iki şirketin de
aynı bir üçüncü tarafın iş ortaklığı olması halinde ilişkili taraf demektir.
Türkiye Muhasebe
Standartları içinde TMS 24’te İlişkili taraf ile yapılmış olmaları durumunda
açıklanması gereken işlemler;
· Mal alım veya satımı (mamul ya da yarı mamul),
· Maddi duran varlık ve diğer varlıkların alım veya
satımı,
· Hizmet sunumu veya alımı,
· Kiralamalar,
· Araştırma ve geliştirme transferleri,
· Lisans anlaşmaları kapsamında yapılan transferler,
· Finansman anlaşmaları kapsamında yapılan transferler
(nakdi ya da gayri nakdi krediler ve özkaynak katkıları dâhil olmak üzere),
· Teminat veya kefalet karşılıkları,
· Belirli koşullar altında yürürlüğe girecek sözleşmeler
(muhasebeleştirilmiş ve muhasebeleştirilmemiş) dahil olmak üzere, gelecekte
belirli bir olayın meydana gelmesi ya da gelmemesi durumunda bir şeyin
yapılmasına ilişkin taahhütler,
· Şirket adına veya şirket tarafından söz konusu
ilişkili taraf adına borçların ödenmesi.
şeklinde
belirlenmiştir.
İlişkili Taraf
İşlemleri kavramı Borsa şirketlerinde ise ilk kez Sermaye Piyasası Kurulu
tarafından 19.03.2008 tarih, 26921 sayılı resmi gazetede yayınlanan “Sermaye
Piyasası Kanunu’na Tabi Olan Anonim Ortaklıkların Uyacakları Esaslar Hakkında
Tebliği Seri: IV No: 41” ile yürürlüğe girmiştir. Bu tebliğle ilişkili taraflar
arasında yapılan işlemlerin, yaygın ve süreklilik arz eden işlemlerin
değerlemesinin nasıl yapılacağı ve kamuoyuna duyurulacağı tanımlanmıştır.
Günümüzdeki
uygulamaların dayanağı ise; 30.12.2012 tarih, 28513 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren 6362 Sermaye Piyasası Kanununda geçerli olan hali
tanımlanmıştır. Bu kanunun Kurumsal Yönetim İlkeleri başlığında madde 17 (3)’e göre;
Halka açık ortaklıkların, ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri Kurulca
belirlenecek nitelikteki işlemlere başlamadan önce, yapılacak işlemin
esaslarını belirleyen bir yönetim kurulu kararı almaları zorunludur. Söz konusu
yönetim kurulu kararlarının uygulanabilmesi için bağımsız yönetim kurulu
üyelerinin çoğunluğunun onayı aranmaktadır. Bağımsız yönetim kurulu üyelerinin
çoğunluğunun söz konusu işlemi onaylamaması hâlinde, bu durumun işleme ilişkin yeterli
bilgiyi içerecek şekilde kamuyu aydınlatma düzenlemeleri çerçevesinde kamuya
duyurulması ve işlemin genel kurul onayına sunulması zorunlu hale getirilmiştir.
Söz konusu genel kurul toplantılarında, işlemin tarafları ve bunlarla ilişkili
kişilerin oy kullanamayacakları bir oylamada karar alınması gereklidir. Bu
maddenin genel kurul toplantısında görüşülmesinde, toplantı nisabının aranmaması,
oy hakkı bulunanların basit çoğunluğu ile karar alınması, uygun olarak alınmayan yönetim kurulu ve
genel kurul kararları geçerli sayılması kanun gereğidir.
Yine Sermaye
Piyasası Kanunu Örtülü kazanç aktarımı başlığı madde 21 (3)’e göre; Halka açık
ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları, ilişkili taraf işlemlerinin
emsallerine, piyasa teamüllerine, ticari hayatın basiret ve dürüstlük
ilkelerine uygun şartlarda gerçekleştirilmiş olduğunu belgelemek ve bu durumu
tevsik edici bilgi ve belgeleri en az sekiz yıl süre ile saklamak zorundalar.
Sermaye Piyasası
Kanununa göre düzenlemeler yapılarak İlişkili Taraf İşlemleri Sermaye Piyasası
Kurulu tarafından 03.01.2014 tarih, 28871 sayılı resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1) içine alınmıştır. Böylece Kurumsal
Yönetimin sahası içine dahil edilmiştir. İlişkili taraf işlemleri bu tebliğin
üçüncü bölümü madde 9 ve madde 10’da İlişkili taraflarla gerçekleştirilecek işlemler
ve Yaygın ve süreklilik arz eden işlemler başlıklarında açıklanmaktadır.
Bu tebliğe göre; Ortaklıkların
ve bağlı ortaklıklarının, ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri işlemlere
başlamadan önce, yapılacak işlemin esaslarını belirleyen bir yönetim kurulu
kararı almaları zorunludur.
Şöyle ki;
· Varlık ve hizmet alımı benzeri işlemler ile yükümlülük
transferi işlemlerinde; işlem tutarının, kamuya açıklanan son finansal
tablolara göre varlık toplamına veya kamuya açıklanan son yıllık finansal
tablolara göre oluşan hasılat tutarına ya da yönetim kurulu karar tarihinden
önceki altı aylık günlük düzeltilmiş ağırlıklı ortalama fiyatların aritmetik
ortalaması baz alınarak hesaplanacak şirket değerine olan oranının, %5’ten
fazla olarak gerçekleşeceğinin öngörülmesi durumunda
· Varlık ve hizmet satışı benzeri işlemlerde; işlem
tutarının (varlığın net defter değerinin yüksek olması durumunda net defter
değerinin), kamuya açıklanan son finansal tablolara göre varlık toplamına veya
kamuya açıklanan son yıllık finansal tablolara göre oluşan hasılat tutarına (varlığın
devri, kiraya verilmesi veya üzerinde ayni hak tesis edilmesi durumunda, son
yıllık finansal tablolara göre söz konusu varlıktan elde edilen karın
ortaklığın sürdürülen faaliyetler vergi öncesi karına) ya da yönetim kurulu
karar tarihinden önceki altı aylık günlük düzeltilmiş ağırlıklı ortalama
fiyatların aritmetik ortalaması baz alınarak hesaplanacak şirket değerine olan
oranının %5’ten fazla olarak gerçekleşeceğinin öngörülmesi durumunda
Yönetim kurulu
kararına bağlanır.
Ancak işleme konu
varlığın pay olması ve söz konusu payların devrinin borsada gerçekleştirilmesi
durumunda değerleme zorunluluğu yoktur.
Ortaklıkların ve
bağlı ortaklıklarının ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri kiralama
işlemlerinde ve/veya nakit akışlarının kesin olarak ayrıştırılabildiği diğer
işlemlerde işlem tutarı olarak, toplam kira gelir/giderlerinin ve/ veya diğer
gelir/giderlerin indirgenmiş nakit akışı yöntemine göre hesaplanan net bugünkü
değeri dikkate alınır.
Ortaklıkların ve
bağlı ortaklıklarının ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri ticari
işlemlerde; hasılatın %5 oranındaki kısmına isabet eden tutarın, toplam öz
kaynakların binde biri oranındaki kısmına karşı gelen tutardan düşük olması
halinde; hasılata dayalı oran uygulanabilir olarak kabul edilmez.
Yukarıda belirtilen oranlarda
%10’dan fazla bir orana ulaşılacağının öngörülmesi durumunda, değerleme
yaptırılması yükümlülüğüne ek olarak işleme ilişkin yönetim kurulu kararlarında
bağımsız üyelerin çoğunluğunun onayı aranır. Bağımsız üyelerin çoğunluğunun söz
konusu işlemi onaylamaması halinde, gelişme işleme ilişkin yeterli bilgiyi
içerecek şekilde KAP’ta açıklanır ve işlem genel kurul onayına sunulur. Konunun
görüşüleceği yönetim kurulu toplantılarında, bağlı ortaklıklarının ilişkili
tarafları ile ilişkisi olan yönetim kurulu üyeleri oy kullanamaz. Konu genel
kurul toplantılarına taşındığı durumda da işlemin tarafları ve bunlarla
ilişkili kişilerin oy kullanamayacakları bir oylamada karar alınır.
Ortaklıkların ve
bağlı ortaklıklarının ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri işlemlerde; Yatırım
ortaklıklarının ilişkili taraflarından aldıkları portföy yönetimi, yatırım
danışmanlığı ve sermaye piyasası araçlarının alım satımına aracılık hizmetleri
için herhangi bir hüküm uygulanmaz. Yine benzeri şekilde bankaların ve finansal
kuruluşların olağan faaliyetlerinden kaynaklanan ilişkili taraf işlemleri için
bu madde kapsamında yer alan yükümlülükleri yerine getirmesi zorunlu değildir.
Sermaye Piyasası Kurulu,
gerekli gördüğü takdirde, yukarıda belirtilen oranlara bağlı kalmaksızın
ortaklıklar ve bağlı ortaklıkların, ilişkili tarafları veya ilişkili olmayan
tarafları arasındaki işlemlerinde değerleme yapılmasını ve sonuçlarının kamuya
açıklanmasını zorunlu tutabilir.
Ortaklıkların ve
bağlı ortaklıklarının ilişkili tarafları ile gerçekleştirecekleri işlemler yaygın
ve süreklilik arz edebilir. Bu halde taraflar arasındaki yaygın ve süreklilik
arz eden işlemlerin kapsamı ve bu işlemlere ilişkin şartların yönetim kurulu
tarafından karara bağlanması gereklidir. Söz konusu işlemlerin kapsamında ve
şartlarında zaman içinde önemli bir değişiklik olursa, konu hakkında alınan
karar yeniden yönetim kurulunda değişikliğe göre alınmalıdır.
Ortaklıklar ve bağlı
ortaklıkları ile ilişkili tarafları arasındaki yaygın ve süreklilik arz eden
işlemlerin bir hesap dönemi içerisindeki tutarının; alış işlemlerinde kamuya
açıklanan son yıllık finansal tablolara göre oluşan satışların maliyetine olan
oranının veya satış işlemlerinde kamuya açıklanan son yıllık finansal tablolara
göre oluşan hasılat tutarına olan oranının %10’dan fazla bir orana ulaşacağının
öngörülmesi durumunda, yönetim kurulu kararına ilaveten, ortaklık yönetim
kurulu tarafından işlemlerin şartlarına ve piyasa koşulları ile
karşılaştırılmasına ilişkin olarak bir rapor hazırlanır ve bu raporun tamamı
veya sonucu KAP’ta açıklanır. Oranların hesaplanmasında, aynı nitelikteki
işlemlerin toplu değerlendirilmesi esas olup, aynı ortaklık ile yapılan ve
farklı nitelikteki işlemlerin her birinin ayrı birer işlem olarak değerlendirilmesi
gerekir. Yine alınan bu kararlarda bağımsız yönetim kurulu üyelerinin
çoğunluğunun söz konusu işlemleri onaylamaması halinde, muhalefet gerekçesinin
KAP’ta açıklanması zorunludur.
Hazırlanan ilişkili
taraflar raporunda;
· İşleme taraf şirketler hakkında ticaret unvanı, şirket
ile ilgili olan faaliyetleri, halka açık olup olmadığı, yıllık bazda aktif
toplamı, faaliyet karı, net satışlar gibi özet finansal veriler ve benzerlerini
de içerecek bilgi.
· İşleme taraf şirketlerle olan ilişkilerin niteliği,
ortaklığın faaliyetlerine olan etkisi hakkında genel bilgi.
· İşlemin dayandığı sözleşmenin tarihi, konusu, ticari
sır niteliğinde olmamak kaydıyla sözleşmedeki önemli unsurlar, daha önce
izahname gibi dokümanlarda yer verilmiş ise buna ilişkin bilgi.
· İşlemin piyasa koşullarına uygunluğu
değerlendirilirken esas alınan kriterler.
İşlemin piyasa
koşullarına uygun olup olmadığı hakkında değerlendirme.
gibi hususlara yer
verilmesi zorunludur.
İlişkili taraf raporları, Faaliyet raporlarında ve finansal tabloların
içinde bulunmasının yanında, ayrıca Kamuoyu Aydınlatma Platformunda Özel Durum
Açıklaması olarak açıklanmak zorundadır.
Taraflar arasındaki
yaygın ve süreklilik arz eden işlemlerde; temettü dağıtımı, sermaye artırımı
nedeniyle yeni pay alma hakkı kullanımı ve yöneticilerin mali haklarına ilişkin
ödemeler ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının, gayrimenkul yatırım
ortaklıklarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının ilişkili
taraflarından aldıkları portföy yönetimi, yatırım danışmanlığı ve sermaye
piyasası araçlarının alım satımına aracılık hizmetleri ile bankaların ve
finansal kuruluşların olağan faaliyetlerinden kaynaklanan ilişkili taraf
işlemleri için herhangi bir hüküm uygulanmaz.
Bu makale Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği yayın organı TKYD Dergisi 27. sayı 56-60 sayfalarında yayınlanmıştır.
http://www.tkyd.org/files/downloads/faaliyet_alanlari/yayinlarimiz/kurumsal_yonetim_dergisi/TKYD_Deryi_Sayi_27_Small.pdf
Ø İlişkili taraf işlemleri; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve
Denetim Standartları Kurumu tarafından Türkiye Muhasebe Standartları içinde TMS
24 olarak belirtilmiştir.
Ø İlişkili tarafla yapılan işlem, birbirleriyle ilişkili
taraf durumunda olan şirketlerin hizmetlerini, kaynaklarını, yükümlülüklerini
paylaşmalarıdır.
Ø İlişkili taraf işlemlerine başlamadan önce, yapılacak
işlemin esaslarını belirleyen bir yönetim kurulu kararı almaları zorunludur.
Ø İlişkili taraf işlemlerinin görüşüleceği yönetim
kurulu toplantılarında, bağlı ortaklıklarının ilişkili tarafları ile ilişkisi
olan yönetim kurulu üyeleri oy kullanamaz.
Ø İlişkili taraf işlemlerine yönetim kurulu kararlarının
uygulanabilmesi için bağımsız yönetim kurulu üyelerinin çoğunluğunun onayı
aranır.
Ø İlişkili taraf işlemlerini Bağımsız yönetim kurulu
üyelerinin çoğunluğunun onaylamaması hâlinde, kamuyu aydınlatma düzenlemeleri
çerçevesinde kamuya duyurulur ve işlem genel kurul onayına sunulur.
Ø İlişkili taraf raporları, Faaliyet raporlarında ve
finansal tabloların içinde bulunmasının yanında, ayrıca Kamuoyu Aydınlatma
Platformunda Özel Durum Açıklaması olarak açıklanmak zorundadır.
Bu makale Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği yayın organı TKYD Dergisi 27. sayı 56-60 sayfalarında yayınlanmıştır.
http://www.tkyd.org/files/downloads/faaliyet_alanlari/yayinlarimiz/kurumsal_yonetim_dergisi/TKYD_Deryi_Sayi_27_Small.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder