Sermaye Piyasası
Kurulu tarafından 3 Ocak 2014 günü yapılan duyuruda yeni Kurumsal Yönetim
Tebliği’nin 3 Ocak 2014 tarih, 28871 sayılı resmi Gazetede yayınlanarak
yürürlüğe girdiği belirtildi.
Tebliğin bir öncekine göre getirdiği yenilikler ve değişiklikler üzerine hazırlanan kişisel yorumumu paylaşıyorum.
30 Aralık 2011 tarih,
28158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kurumsal Yönetim
İlkelerinin Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ (Seri: IV, No:
56)’in yerine düzenlenen), 6 Aralık 2012 tarih, 28513 sayılı Resmi Gazetede
yayınlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Kurumsal
Yönetim İlkeleri başlıklı 17.maddesine göre düzenlendi. Kurumsal Yönetim
Tebliği (II-17.1)’in yayınlanması ile ayrıca 19 Mart 2008 tarih, 26821 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Sermaye Piyasası Kanunu’na Tabi Olan Anonim
Ortaklıkların Uyacakları Esaslar Tebliği (Seri:IV, No:41)’de yürürlükten
kaldırıldı.
Sermaye Piyasası
Kurulu 19 Nisan 2013 tarihinde Kurumsal Yönetim Tebliği Taslağı’nı kamuoyu ile
paylaşmış, tüm kişi ve kuruluşların
görüş ve önerilerini 17 Mayıs 2013 tarihine dek Sermaye Piyasası Kurulu’na
iletebileceklerini duyurmuştu. Bu taslakta sözü edilen bazı maddeler ayrıca
tebliğ haline getirildiğinden Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de yer almadı.
Bunlardan biri de; taslakta yer alan Önemli Nitelikteki İşlemler ve Ayrılma
Hakkı bölümüdür. Bu bölüm ve maddeler ayrıca tebliğ olarak düzenlenmiş, 24
Aralık 2014 tarih, 28861 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş,
Önemli Nitelikteki İşlemlere İlişkin Ortak Esaslar ve Ayrılma Hakkı Tebliği
(II-23.1) olarak kamuoyu ile paylaşılmıştır.
30.12.2011 tarihli
ve 28158 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:56
sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin
Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ”de görülen eksikler yeni
tebliğlerle giderilmiş ve yapılan düzenlemeler;
11.2.2012 tarihli ve 28201 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:57 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine
ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ”
29.6.2012 tarihli ve 28335 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:60 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine
ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”
13.9.2012 tarihli ve 28410 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:61 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine
ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ”
22.2.2013 tarihli ve 28567 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:63 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine
ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ”
06.4.2013 tarihli ve 28610 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV,No:64 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin
Belirlenmesine ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik
Yapılmasına Dair Tebliğ”
olarak kamuoyu ile
paylaşılmıştı. Payları halka arz edilmiş olan ortaklıkları (Borsa şirketleri)
bu düzenlemelere uygun olarak işlemlerini yürütmekteydiler. Yeni çıkan Kurumsal
Yönetim Tebliği (II-17.1)’de ocak 2014 itibarıyla bütünsellik sağlanmış, tüm
düzenlemeler tek bir tebliğ halinde güncellenmiştir.
Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’de öne çıkan
yenilikler
“Kurumsal yönetim ilkelerinin
uygulanmasında istisnalar” başlığı
ile Madde 6’da Bağımsız Yönetim kurulu üyeliği kriterleri; sayıları ve
yükümlülükleri açıklanmaktadır. Ayrıca payları borsanın Ulusal Pazarı, İkinci
Ulusal Pazarı ve Kurumsal Ürünler Pazarında işlem gören ortaklıkların piyasa
değerleri ve fiili dolaşımdaki payların piyasa değerleri dikkate alınarak üç
grup olarak ayrılmasına göre şirketler ve bankalar açısından istisnalar yoruma
gerek kalmaksızın detaylı olarak açıklanmıştır.
“Kurumsal yönetim ilkelerine uyum
zorunluluğuna aykırılık halinde uygulanacak tedbirler” başlığı ile Madde 7’de Sermaye Piyasası Kurulu’nun
uyum zorunluluğunun yerine getirilmemesi hâlinde uyum zorunluluğunun yerine
getirilmesini sağlayacak kararları almaya ve buna ilişkin işlemleri resen
yapmaya yetkili olduğu vurgulanmıştır.
Şirketlerin, uyulması zorunlu kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasını
sağlamak üzere işlem yapmak ve karar almak için gerekli işlemleri yapmaması
veya kararları almaması halinde, Kurulun verilen süreler sonunda Sermaye
Piyasası Kanununun 17 nci maddesi gereğince yönetim kurulunun toplanabilmesi ve
karar alabilmesi için gerekli olan ve bağımsızlık kriterini sağlayan gerekli
sayıda bağımsız üyeyi resen atayacağı vurgulanmıştır. Yeni yönetim kurulunun,
Kurulun uygun görüşünü almak suretiyle, esas sözleşmede zorunlu kurumsal
yönetim ilkelerine uyumu sağlayacak gerekli değişiklikleri yaparak ticaret
siciline tescil ve ilan ettirebileceği belirtilmiştir. Bu düzenleme ile
sermayedarlarının aralarındaki olası anlaşmazlıklar nedeniyle şirket işlerinin
yapılamaz hale gelmesi durumunda, mağdur olabilecek küçük yatırımcıların
haklarının korunması sağlanmıştır. Bir önceki tebliğde vurgulanmayan “Kurumsal
yönetim ilkelerine uyum zorunluluğuna aykırılık halinde uygulanacak tedbirler”
başlığı ile yapılan değişiklik, Sermaye Piyasası Kurulunun tebliğe uyuma
verdiği önem ve titizlikle takipte olacağı vurgulanmaktadır.
“İlişkili taraflarla gerçekleştirilecek
işlemler” başlığı ile Madde 9’da
şirketlerin ve bağlı şirketlerinin ilişkili taraflarla gerçekleştirecekleri
işlemlerde; Yönetim kurulu kararı almaları gereken hususlar detaylı olarak
belirtilmiştir. Varlık ve hizmet alımı benzeri işlemler ile yükümlülük
transferi işlemlerinde, gayrimenkul ile ilintili işlemlerde, değerleme
hizmetlerinde uyulması gereken hususlar, banka ve yatırım ortaklıklarının
muafiyet zorunluluk kıstasları açıkça belirtilmiştir.
“Yaygın ve süreklilik arz eden işlemler” başlığı ile Madde 10’da şirketlerin ve bağlı
şirketlerinin ilişkili taraflarla yapacakları yaygın ve süreklilik arz eden
işlemlerde yönetim kurulu kararı almalarına referans olacak finansal tablo
verilerindeki oranlar ve KAP’ta yapılacak açıklamalarda nelere yer verileceği
hususları belirtilmiştir.
“İlişkili taraflarla gerçekleştirilecek
işlemler” ve “Yaygın ve süreklilik arz eden işlemler”
bölümlerinin ilk defa Kurumsal Yönetim tebliğinde yer alması ve detaylı
içeriği, yönetim kurullarının sorumluluğu ve özellikle bağımsız Yönetim Kurulu
üyeleri ile ilintisi, göze çarpan unsurlardır.
Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1) en belirgin
yeniliklerden biri olarak; “Yatırımcı ilişkileri bölümü” göze çarpmaktadır. Madde 11’de şirketler ile yatırımcılar arasındaki
iletişimi sağlayan yatırımcı ilişkileri bölümünün nasıl oluşturulacağı, bölüm
yöneticisinin Sermaye Piyasası lisans yeterliliği, görev ve sorumlukları
detaylı olarak belirilmiştir. Önceki tebliğlerde rastlanmayan bu hususlar,
borsa şirketlerinde, özellikle küçük yatırımcıların haklarını koruma ve
şirketlerle iletişim, bilgilendirilme taleplerine verilen önemi göstermektedir.
Şirketlerin bu maddeye uyum sağlamaları için organizasyonlarını ve konu ile ilgili
yapılanmalarını güncellemeleri gereği doğmuştur. Bunun için verilen azami süre
30 Haziran 2014 olarak belirtilmekte ise de, şirketlerin gerekli iç/dış
düzenlemeler yaparak bu maddeye ivedilikle uyum sağlamaları yerinde olacaktır.
“Teminat, rehin, ipotek ve kefaletler” başlığı ile Madde 12’de şirketlerin ve bağlı
şirketlerinin; kendi tüzel kişilikleri, finansal tablolarında tam konsolidasyon
kapsamına dahil ettikleri ortaklıkları ve üçüncü kişiler lehine verecekleri
teminat, rehin, ipotek ve kefaletler konusundaki prosedürler açıklanmaktadır.
Bu işlemlerin ne şekilde ve nasıl olacağı/olamayacağı detaylı olarak yoruma
gerek kalmaksızın belirtilmektedir. Her türlü teminat, rehin, ipotek ve
kefaletler verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararlarında bağımsız üyelerin
çoğunluğunun onayının aranıp, söz konusu işlemleri onaylamaması halinde,
muhalefet gerekçesinin KAP’ta açıklanması zorunluluğu da bu maddenin altına
alınarak, konunun önemi vurgulanmıştır.
Kurumsal Yönetim İlkeleri
Kurumsal Yönetim
Tebliği (II-17.1)’de daha önceki tebliğlerde olduğu gibi Sermaye Piyasası
Kurulu Kurumsal Yönetim İlkeleri dört ana başlık halinde verilmiştir.
1. Pay
Sahipleri, 7 ana madde, 24 alt madde
içermektedir.
2.
Kamuyu Aydınlatma ve Şeffaflık, 2
ana madde, 6 alt madde içermektedir.
3.
Menfaat Sahipleri 5 ana madde, 22 alt madde içermektedir.
4. Yönetim
Kurulu, 6 ana madde, 45 alt madde
içermektedir.
Kurumsal Yönetim Tebliği (II-17.1)’da daha
önceki tebliğlerde olmayan konular vardır. Bu konular gerek 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, gerekse 6362 Sayılı
Sermaye Piyasası Kanunu uygun olarak mevzuatların düzenleme zorunluluğundan
dolayıdır.
Kurumsal Yönetim
İlkeleri 4.2.8. maddesinde; Yönetim
kurulu üyelerinin görevleri esnasındaki kusurları ile şirkette sebep olacakları
zarar için, şirket sermayesinin %25’ini aşan bir bedelle sigorta ettirilmesi ve
bunun KAP’ta açıklanması öngörülmüştür.
Kurumsal Yönetim
İlkeleri 4.3.6. maddesi d bendinde
Bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinin, 31 Aralık 1960 tarihli, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanunu (G.V.K.)’na göre Türkiye’de yerleşmiş olmaları gerektiği
belirtilmiştir. Bu madde, Türkiye’de iş yapan yabancı kuruluşlar ve/veya
yabancı ortaklı Türk şirketlerini yakından ilgilendirmekte, şirket yönetimine
önerilecek bağımsız adayların Türkiye’de yerleşmiş olmalarını ön şart olarak
belirlemektedir. Bu konuda bir önceki tebliğe göre yapılan değişiklik bu şartı
bağımsız üyelerinin yarısının sağlamasının yeterli olduğudur. Bu düzenleme ile
Sermaye Piyasası Kurulu yabancı kuruluşlara Türkiye’de yerleşmiş olmayan
bağımsız üye seçimi için kolaylık getirmektedir.
Genel Kurul
tarafından, Yönetim kuruluna Bağımsız üye olarak seçilecek üyelerin bağımsızlık
kriterlerinde; Şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ile pay sahipleri arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin
haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması, şirket faaliyetlerinin işleyişini takip edebilecek ve üstlendiği görevlerin gereklerini tam olarak
yerine getirebilecek ölçüde şirket işlerine zaman ayırabiliyor olması
konuları vurgulanmıştır.
Yönetim
kurulunda bağımsız üye olarak görev alacak kişiler için önceki tebliğde
olmayan; “Aynı kişinin, şirketin veya şirketin yönetim kontrolünü elinde bulunduran
ortakların
yönetim kontrolüne sahip olduğu şirketlerin üçten fazlasında ve toplamda
borsada işlem
gören şirketlerin beşten fazlasında bağımsız yönetim kurulu üyesi olarak görev almıyor olması” maddesi çok yerinde ve önemli bir düzenleme
olarak göze çarpmaktadır.
Kurumsal Yönetim
İlkeleri 4.3.9. maddesi kadın üyelerle
ilgilidir. Daha önce 11 Şubat 2012 tarih, 28201 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe giren Seri:IV, No:57 sayılı “Kurumsal Yönetim İlkelerinin Belirlenmesine
ve Uygulanmasına İlişkin Tebliğ’de (Seri:IV,No:56) Değişiklik Yapılmasına Dair
Tebliğ”de duyurulan “Yönetim kurulunda en az bir kadın üye bulunur” ifadesi
değiştirilerek, Yönetim kurulunda kadın
üye oranı için % 25’ten az olmaması kaydıyla bir hedef oranın ve hedef zamanın
belirlenmesi ve bu hedeflere ulaşmak için politika oluşturulması şartı
getirilmiştir.
Dikkat çeken bir
düzenlemede 4.3.10 maddesinde görülmektedir. Denetimden sorumlu komite üyelerinden en az
birinin denetim/muhasebe ve finans konusunda 5 yıllık tecrübeye sahip olması
zorunluluğu getirilmiştir. Denetim Komitesinin tüm üyelerinin
bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinden oluşma zorunluluğu düşünüldüğünde bu şartın
aynı zamanda şirketin Yönetim Kurulunda görev alacak bağımsız üyelerden en az
biri içinde uyulması gerekli bir kriter olduğu görülmektedir.
Yeni tebliğde;
Yönetim Kurulu bünyesinde oluşturulacak komitelere ilişkin tanımlamalar daha
detaylı yapılmış, özellikle Denetimden Sorumlu Komiteye fiili olarak işlevler
getirilmiştir. Şirketin muhasebe sistemi, finansal bilgilerinin kamuya
açıklanması, bağımsız denetimi ve şirketin iç kontrol ve iç denetim sisteminin
işleyişinin ve etkinliğinin gözetimini yapacağı, bağımsız denetim kuruluşunun
seçimi, sözleşme süreçlerinin takibi ve bağımsız denetim kuruluşunun her
aşamadaki çalışmalarının gözetimi yanında, şirketin sorumlu yöneticileri ve
bağımsız denetçilerinin görüşlerini alarak kamuya açıklanacak yıllık ve ara
dönem finansal tabloların şirketin izlediği muhasebe ilkeleri ile gerçeğe
uygunluğuna ve doğruluğuna ilişkin kendi değerlendirmelerini yönetim kuruluna
yazılı olarak bildirmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Bu vurgulamalar,
şirketlerde denetim kurulunun işlevsel çalışmasının gerekliliğini
göstermektedir.
Yönetim Kurulu
bünyesinde oluşturulan komitelerin üyelerinin bağımsız üye olması gerekliliği
göz önünde tutulduğunda, bağımsız üyelerinin konu ile ilgili yeterliliklerine
özen gösterilme zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Yönetim kurulu yapılanması
gereği ayrı bir aday gösterme komitesi ve ücret komitesi oluşturulamaması
durumunda, Kurumsal Yönetim komitesinin görevlerini yerine getireceği Aday
Gösterme Komitesinin görev ve sorumluğuna bir önceki tebliğden farklı olarak,
sadece Yönetim kuruluna değil, idari sorumluluğu bulunan yöneticilik
pozisyonları içinde uygun adayların saptanması, değerlendirilmesi ve eğitilmesi
konularında şeffaf bir sistemin oluşturulması ve bu hususta politika ve
stratejiler belirlenmesi konularında çalışmalar yapmak sorumluluğu eklenmiştir.
Bu sorumluluk artırımının benzeri Ücret Komitesinde de görülmektedir. Ücret
Komitesine de Yönetim kurulu üyelerinin yanında, idari sorumluluğu bulunan
yöneticilerin ücretlendirilmesinde kullanılacak ilke, kriter ve uygulamaları
şirketin uzun vadeli hedeflerini dikkate alarak belirlemek ve bunların
gözetimini yapma görev ve sorumluluğu yüklenmiştir. Bu komitelerin üyelerinin
bağımsız Yönetim Kurulu üyeleri olması gereği göz önünde tutulduğunda,
şirketlerde Bağımsız Yönetim Kurulu üyelerinin yeterlilik ve sorumluluk alma
açısından önemi ortaya çıkmaktadır.
Bu makale Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği yayın organı TKYD Dergisi 23. sayı 49-52 sayfalarında yayınlanmıştır.
http://www.tkyd.org/files/downloads/faaliyet_alanlari/yayinlarimiz/kurumsal_yonetim_dergisi/tkyd_dergi_sayi_23.pdf
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder